Social Icons

.

10 Eylül 2012 Pazartesi

YENİ TREND ERKEKLER

Minnoşlarım, canlarım ciğerlerim, ülkemiz kadınları ve gayleri çok zor bir sınav geçiriyor. Yeni trend erkekler gün geçmiyor hepimizin fantazilerini süslemeye başlıyor. Peki bu yeni trend erkeklerimiz kimler ? Ne gibi özellikleri var ? Neden bu kadar popülerler ? Uzun araştırmalarım sonucunda size yeni bir yazı.

Hayatım şimdi bir zamanlar ülkemizde hepimizin salya akıtmasına sebep Seymen Ağa trendi geçti, o Anadolu'nun böğüründen kopmuş, metrosexüel köy ağası modası tükendi. Sanırım görüntüde şahane ama yatakta bir hüsran olan bu erkek türünden umudu kesip daha serseri bir tarza geçiş yaptı yeni jenerasyonumuz. Efendime söyleyeyim yeni trend erkeklerimiz dudaktan ibaret. Ülkemizi Eurovision'da temsil eden, gururumuz, atom karıncamız, zıpır çocuğumuz Can Bonomo bu trendin öncüsü. Her tarafı dövmeli, sokak serserisi sayabileceğimiz derecede bakımsız görünen ama o kirliliğin içinde sexy duran çocuğumuz insanı sübyancı olmaya zorluyor resmen. Tam Can Bonomo'yu hazmedeyim derken şimdide Star TV'nin yeni bomba dizisi ''Evlerden Biri''nin başrol jönü Barış Aytaç çıktı. Ayol çarşamba gecelerim full azmış geçiyor bu herif yüzünden. O dudaklar, o bakış aman allahım diyorum. Dizinin konusunu pek anlamasamda ben sadece herifi izliyorum arkadaş. Adamda öyle bir karizma var ki eskiden ''Yabancı Damat'' döneminde beğendiğim Özgür Çevik bile sütçü imamı gibi kalıyor. Kızlar hazırlanın ülkemize yeni bir jön geliyor...

2 Eylül 2012 Pazar

YENİ SOSYAL MEDYA FENOMENİ

Konserine gittiğimden beri aklımdan çıkmıyor, adeta rüyalarıma giriyor diyebilirim. Çok düşündüm paylaşmayı, paylaşsam mı paylaşmasam mı diye gel gitlerim oldu ama sonunda dayanamıyorum :)
Evet işte size yeni bir fenomen video: Mustafa Ceceli dans ediyor.

Ben Ceceli sever bir dinleyicim minnoşlarım. Adamı çekici buluyorum sanmayın ama yanakları sıkılası bir bebek gibi algılıyorum. Şeker herif işte, şarkılarını söylerken sesinin güzelliğide adamın kalbimi fethetmesini sağladı. Sezen imzalı şahane şarkılar eşliğinde bu adam canıma can katıyor. Gelin görün ki Ceceli Kayahan gibi duygusal beyaz atlı prens tahtına tırmanırken ani bir atlayış sonucu Tarkan'ın tahtta olduğu kıvrak Türk erkeği klasmanında yarışmaya karar vermiş. Ayol ne o öyle, neden dans etmeye çalışıyorsun evladım ? Şimdi ben nasıl inanayım unutmadım unutamam diyen adama? Nasıl kanayım es nereye istersen aynı yerdeyim demene? Yerinde duramıyorsun ki, zıp zıp bir sağa bir sola zıplıyorsun Mustafa'm. Ah ah ah bir insan kendisine neden böyle bir şey yapar ki ? Buyurun izleyin, videonun sonundaki Mustafa Ceceli dansı hakkında siz ne düşüneceksiniz acaba...





28 Ağustos 2012 Salı

GÖRÜCÜ USULÜ KAYNAŞTIRICI: TOLKİ

Minnoşlarım, yepyeni bir mobil uygulamadan bahsetmek isterim size. Ülkemizin genel kültür yapısında hamamda oğluna kız beğenen görücü anne modelinin yerini alan dijital görücü TOLKİ gerçektende hit olmuş durumda. Sen aradığın kriterleri söyle TOLKİ karşına tanışacağın insan çıkarsın. Ayol resmen mobil çöpçatan gibi maşallah, günlerdir elimden düşüremez oldum Grindr'ın yerini aldı bende resmen, her an yeni bir bebek çıkacakta salyalarımı akıtacak diye bekler oldum telefonun önünde.

Şimdi bebişlerim TOLKİ size herifi önünüze getirdiği zaman sizin o sinsi küpünüz olan zekanızı çalıştırarak 5dk içerisinde herifi ağınıza düşürmeniz lazım, eğer bunu beceremezseniz uygulama herifi başka avcıların oltasına atıveriyor. Bu durumda yeni herif görme açlığıma mı yoksa giden herifle kaçırdıklarıma mı yanayım onu anlamadım ama annem olsa önüme bu kadar lezzetli kısmetler getiremez. Uygulama bedava, herifi bulmak bedava, 5dk konuşmak bedava, ayol daha ne isterim :)

Minnoşlarım şimdi hemen girin App Store'a, indirin Tolki'yi bakarsınız ben sizin avınız ya da siz benim avım olursunuz. Ne bar, ne cafe yaşasın mobil teknoloji, tecrübe konuşuyor minnoşlarım. Tolki sayesinde yatağımdan herif, elimden Iphone düşmez oldu. Ha bu arada str8 arkadaşlarım içinde söyleyeyim, Tolki'de aranan gacılarda hiç fena değil ;)


22 Ağustos 2012 Çarşamba

YALIN'LA PARTYLİOZ

Evet minnoşlarım, sonunda Yalın'ın beklediğim videosu Kasma yayına girdi. Çok sevgili muyap YouTube üzerinden halen HD yayına tam olarak geçememiş olması sebebiyle videoyu net üzerinden düşük çözünürlükte izlemek olsada izledim ama beğenmedim. Hayal kırıklılığımın sebebi asla Yalın'ın görüntüsü değil, sadece videonun konsepti bana yaratıcılıktan uzak geldi. Yalın'ın partysi olmuş, görüntüler güzel olmuş ama zaten bu tarz bir videoyu Volga Tamöz, Murat Dalkılıç ve Hepsi grubunun 3/4 ünün şarkısı Şık Şık için çekilmişti. Bu kadar kısa bir süre sonra aynı tarz bir videonun Yalın gibi bir yaratıcı videoları ile anılan bir sanatçının videosu olarak yayınlanması beni hayal kırıklılığına uğrattı.

Yahu Yalın kardeş, sen Ömer Faruk Sorak yönetmenliğinde çektiğin Ah Be Kardeşim videosu ile bütün rakiplerine alın size video diye çarpan adam değil misin? Müzikal olarak çok daha ivmesi yüksek bir albüm yapmışken neden görselinde bu ivmeyi aynı oranda düşürüyorsun ki ? Albümün çıkışından hallice geç çekilen Kasma videosunda beklemeye değer bir şey bekliyordum sanırım, yani zaman uzadıkça beklentim yükseldi Yalın'dan ama sanırım Hakan Yonat bu beklentiyi tahmin etmemiş olacak ki (ayol adam neden benim beklentimi tahmin etsin ki ?) bu kadar yaratıcılıktan uzak bir video yönetmiş.

Videoda bir başka gözüme çarpan durum party yakın planlarındaki kadın çoğunluğu. Ayol resmen Yalın'ın partysinden çok Yalın'ın haremi olmuş. Tamam Yalın heterosexüel bir erkek, kimsede aksini iddia etmiyor ama ben şahsen Yalın'ın bu kadar kızı toplayıp evde party yapacak kadar abaza bir adam olduğuna inanmıyorum. Muhakkak o partynin kitlesi karma olur. Bu durumda ortaya çıkan sonuç şu ki ya yönetmen Hakan Yonat ya da herhangi başka biri Yalın'ı kadınların arasına atınca ve ekranda başka erkek göstermeyince adamın sexy duracağına inanmış. Yahu ne manasız bir şey, Yalın bu sayede benim ve benzerim birçok eşcinseli yok mu sayıyor yani ? Hiç sanmam, bu kadar akıllı ve doğru müzik yapan bir sanatçı müziğin en büyük kitlesininde eşcinsellerden oluştuğunu muhakkak görüyordur. Kısaca söylemek gerekirse bu bol kızlı videolar DE-MO-DE!!! Zamanında Kenan Doğulu'da Şans Meleğim'in videosunu aynı mantıkla yakmıştır, şarkıdada çok meymenet olmadığından büyük hayal kırıklılığı olmuştur, Allah'tan Yalın'ın şarkısı ortalama üzerinde ve albümüde çok güzel.

Buruyun size hem Yalın'ın Kasma videosu hem de Volga Tamöz, Murat Dalkılıç ve Hepsi Grubu'nun 3/4 ünün videosu Şık Şık.

YALIN - KASMA



VOLGA TAMÖZ Ft. MURAT DALKILIÇ & HEPSİ - ŞIK ŞIK


KAHVE SEVERLERE MÜJDE

Geçenlerde İstinye Park'a gittim minnoşlarım, ki ben AVM dolaşırken elimde muhakkak bir içeceğim olmasını dilerim. Genelde AVM lerde Starbucks a başvuran ben bu kez yanımdaki bebenin tavsiyesi üzerine CafeMo isimli dükkanda aldık soluğu. Efendim CafeMo ülkemizdeki kahve kıtlığından şikayetçi Adnan Aksoy tarafından kurulmuş hani Nespresso kıvamında sosyetik kahvemtrak markalara inat düzgün espresso satan bir marka yaratmış. Oldum olası yakışıklı, orta yaşlı ve mümkünse evli adamlara dibim erir, arkadaşımın CafeMo metihleri ve hikayesini anlatması üzerine hemen Adnan Aksoy'u Googlelayıverdim. Ayol adam muhteşem bir şey, kahveleride güzel olunca ben bir CafeMo bağımlısı oluverdim.

Efendim en özel spesyaliteleri Ginseng'li alkollü Ginseng on the rocks isimli espresso shotları. Aman allahım kahve bir enerji veriyor ki sormayın, sanki 10 litre Red Bull içtimde kıçıma turbo jet takıvermişler. Adamı verseler elime çıtır çıtır yiyeceğim. O gece yanımdaki bebekle bir seviştim ki CafeMo sağolsun en büyük fanları ben oldum. Minnoşlar artık yeni trend bu, bir bebek düşürün ve CafeMo dan Ginseng on the Rocks içirin, sabaha kadar sevişin.

Ayrıntılı bilgi mi istersiniz: www.cafemoshop.com dan edinin minnoşlarım...

21 Ağustos 2012 Salı

TWITTER SAVAŞLARI

Biliyorsunuz minnoşlarım, son yılların en büyük trendi Twitter. Ünlüsü ünsüzü herkes bir twitter takipçi savaşında sormayın, sanki insanların değeri bu kriterle ölçülüyormuşcasına herkes kayran kitlesinin kaç kişiden oluştuğunun gazında. Kimisi herkesle sohbet ediyor, kimisi ise sadece ortaya duygularını ve düşüncelerini yazıyor; ama herkes popülerite peşinde koşuyor. Son zamanlarda twitter üzerinde takipçi satışları gerek yasal gerek korsan olarak fena halde artış göstermekte, geçenlerde Webrazzi'de okuduğum bir makale ise bu konunun ünlülerimizin başını fena halde ağrıtacağının göstergesi. Fakers isimli bir site twitter kullanıcılarının takipçilerinin sahtelik oranlarını yüzdeleyerek sunuyormuş bize, bu konuda webrazzi yazarları ufak çaplı bir araştırma yaparak bir liste sunmuşlar. Hem onların listesini hem de kendi popüler kültür listemi oluşturmaya ve sizlere sunmaya karar verdim.

GDOlu ÜNLÜLER:

EROL KÖSE: 1.3 Milyon Takipçi - %84 Sahte 
CEM YILMAZ: 2,6 Milyon Takipçi - %52 Sahte
DEMET AKALIN: 2 Miyon Takipçi - %49 Sahte
MURAT BOZ: 1,6 Milyon Takipçi - %41 Sahte 
ABDULLAH GÜL: 2,1 Milyon Takipçi – %48 Sahte
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: 1,7 milyon takipçi – %48 Sahte
OKAN BAYÜLGEN: 1,8 Milyon Takipçi – %41 Sahte
GÜLBEN ERGEN: 1,7 Milyon Takipçi  - %44 Sahte
MUSTAFA CECELİ: 1Milyon Takipçi - %38 Sahte





19 Ağustos 2012 Pazar

THE PRO(RE)JECT

Geçenlerde webde dolaşırken görseliyle gözüme bir müzik albümü çarptı. Serdar Şenel ve Kaan Gökman'ın ortak compilation projesi THE PROJECT. Baştan söyleyeyim afişlerine ve ön kapağına bayıldım, gerçekten Dünya standartlarında yapılmış ama keşke içeriğinede aynı şeyi söyleyebilseydim. Serdar Şenel asıl mesleği görsel tasarım olan, geçtiğimiz sene sahibi olduğu ajansa müzik prodüksiyon bölümünüde ekleyerek sektöre yorumcu ve yapımcı olarak atılan genç bir isim, Kaan Gökman ise aynı zamanda PAL FM'in müzik direktörü olan ve kısır döngü radyo dünyamızın müzikten az çok anlayan nadir radyo djlerimizden biri. Bu iki isim aynı projede yer almış, THE PROJECT'e geçmeden önce bu iki ismi ayrı ayrı ele almak istiyorum.

Serdar Şenel, geçtiğimiz sene yayınladığı Sana Tebrikler isimli ilk albümüyle müziğe merhaba diyen genç bir pop müzik icracısı. Sanırım ilk albümünden pek bir haberimiz olmamasının başlıca sebepleri Serdar Şenel'in sadece kendi şarkılarını yorumlama inadı ve promosyon hataları. Şarkıları Türk pop müzik ortalamasının üzerinde seyretsede sanırım hit olmaktan yoksun bir tarafıda var. Beste desteği alacak olsa Serdar Şenel ismi sanırım şu an olduğundan daha popüler olabilirdi. Sana Tebrikler'i düşüren bir başka sorunda promosyon hatalarıydı, Serdar Şenel sanırım müzikteki heyecanı sebebiyle asıl mesleğindeki titizliğini müzikal kariyerinde bir türlü gösteremedi ve sanırım radyocuların oyuncağı haline geldi. Malum Türkiye'de müzik sektörünün kıyısından geçen herkesin şöhret olma merakı radyocularımızada sıçramış durumda, bu meraka sahip radyocularımız Serdar Şenel ile başarısızlığın doruğunda olan ve bir solistin ağırlığını yitirici projelere imza attılar. Mastika geceleri, konser dj performans karması etkinliklerle Serdar Şenel starlık mertebesine ulaşamadan yitirdi. Bir diğer sorun ise Serdar Şenel'in imajı, yahu bu kadar sokakta aynı tarz adam olmasın, kendine biraz arzu, biraz sexüelite ekle ki şöyle izlerkende salyalarımızı akıtalım, hani yüzüne bakılmayacak bir çocukta değilsin diye bağıranmak istiyorum. Umarım artık daha dikkatli davranır diyip THE PROJECT'in ikinci ismi Kaan Gökman'a geçmek istiyorum.

Kaan Gökman aslında Türk müzik endüstrisi içerisinde müzikten anlayan nadir radyocularımızdan, bu sebetdendirki yaptığı Dj albümleri ülkemizde olmasada yürt dışında az çok ses getiriyor. Yer aldığı en sağlam iki proje Harrem ve Nez projeleriyle müzisyen kariyerindede popüler olması aslında ülkemizin en büyük hendikapı olan çifte kariyer konusundan güme gitmiş. Kaan Gökman radyoculuk kariyerini müzisyenliğine tercih etmiş ve radyo yöneticisi olarak devam etmeyi daha uygun görmüş. Malum şöhret peşinde olan diğer radyocu arkadaşlarının blokajlarıyla sanırım müzisyenlik kariyerine yürt dışında daha çok dinlenen Dj albümleriyle devam etmeye devam ediyor.

Gelelim THE PROJECT'e, compilation albümlerin en önemli konusu içerisinde yer alan isimlerdir. THE PROJECT'in en yoksun olduğu konuda sanırım bu, albümde popülerliğini yitirmiş (Mansur Ark, Erci-E), albümlü ama popüler olmaya çalışan ( Eylem, Simge Sağın) ve bir şekilde vokal vb. işler yaparak az çok tanınmayı ya da keşfedilmeyi bekleyen isimlerden başka isim yok. Bu durum aslında THE PROJECT'in ticari grafiği için yanlış tercihler olmuş, gerçi projenin sahipleride anca çevrelerindeki isimlere yer vermiş. Yani sonuç: Serdar Şenel ve Kaan Gökman böyle bir proje için bir kaç yıl bekleyip daha popüler isimlerle arkadaşlık kurup bu albümü hazırlasalardı belki durum farklı olabilirdi. Albümle alakalı hoşnut olmadığım bir konu ise ( sanki beni hoşnut etme amacındalarmış gibi böyle yazmamda ukalalık sanki :p ) albüm içerisindeki şarkıların sadece Serdar Şenel'e ait olmaları. Yahu dur biraz, bir ıspatla kendini besteci ve yorumcu olarakda ondan sonra bestelerini bu kadar öne ser. Sorun şu ki beste ve sözler düzenlemelerin altında ezilmiş çunkü albümde yakalanan sound gerçekten Türkiye için çok iyi bir seviyede. Sözler ve ana melodi devreye girince olmuyorda olmuyor işte. Albümde söz, müzik ve düzenleme olarak birbirine örtüşen tek şarkı Aşktan Öte olmuş diyebilirim, bu durumda bana keşke repertuarda daha özenle seçilseydi demek düşüyor.

Benden bu kadar, yakın zamanda projenin ilk klibi Efendi'yi de efendi bir uslup ile yorumlamaya çalışacağım ;)